30 Ağustos 2013 Cuma

Evlilik Teklifi Pankartı | Enstantane
















Evlilik teklifi için yaptığımız pankart çalışmasından arda kalan enstantane...

Evlilik Teklifi Pankartı | Enstantane
















Evlilik teklifi için yaptığımız pankart çalışmasından arda kalan enstantane...

Evlilik Teklifi Pankartı | Enstantane
















Evlilik teklifi için yaptığımız pankart çalışmasından arda kalan enstantane...

Enstantane
















Yeni sezon pankart çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Gaziantepspor Pankartı | Samiyen Deplasmanı






































Gaziantepspor pankartı Samiyen deplasmanında...

Gaziantepspor Pankartı














Gaziantepspor pankartı Samiyen deplasmanında...

18 Ağustos 2013 Pazar

Gaziantepspor Pankartı | Karşılaştırma




Gaziantepspor pankartının karşılaştırmasını yapmak isteyenler için;

Gaziantepspor Pankartı | Enstantane



Gaziantepspor pankartından arda kalan enstantane...

Gaziantepspor Pankartı | Enstantane



Gaziantepspor pankartından arda kalan enstantaneler...

Gaziantepspor Pankartı | Enstantane















Gaziantepspor pankartından arda kalan enstantaneler...

Gaziantepspor Pankartı | Enstantane




Gaziantepspor pankartından arda kalan enstantaneler...

Gaziantepspor Pankartı | Enstantane

Gaziantepspor pankartından arda kalan enstantaneler...

Gaziantepspor Pankartı | Enstantane



Gaziantepspor pankartından arda kalan enstantaneler...

2013-2014 Sezon Açılışı




























2013-2014 sezonu açıldı. Gaziantepspor pankartı ile bizde açılış yaptık.
Tribünlerde daha fazla pankart görebileceğimiz bir sezon olmasını umuyoruz.

Terk etmedi sevdan beni!

13 Ağustos 2013 Salı

Değişen ne oldu?















Taraftarı olduğumuz kulübün maçlarına gitmek çoğu kişi için bir zevktir. Ancak kimileri içinde bu durum tutku oluyor. Bu tutkunun nedeni geçmişe dayalı oluyor. Kimi zevk aldığı için maçlara gidiyor, kimide nesilden nesile gelen bu geleneği devam ettirmek için. Nesilden nesile kavramı aslında büyük bir olaydır. Çünkü içinde geçmiş ile geleceği barındırır. Sahiplenme vardır. Bizler nasıl ki babalarımızdan dinlediysek bu anıları şimdide gelecek nesillere anlatmak için yaşıyoruz. Futbolun daha endüstri haline gelmediği o dönemlerde futbolcular ruhu ve sadakat duyguyu ile oynar. Taraftar da binbir çile çekerek maçlara girer iyi gündede kötü gündede tribündeki yerini alırdı. Tribündeki yerini alabilmek için biletlere büyük ücretler ödenmezdi. O günün şartlarına göre çok daha uygun fiyata maçlara gidilirdi.

Peki şimdi değişen ne oldu? Yukarda gördüğünüz bilet 2002 yılına ait. O zaman ki fiyat iki milyon. O zaman yaşayanlar daha iyi bilir. Bu bilet fiyatının ne kadar makul bir seviyede olduğu açıkça gözüküyor. 2002'den bugüne 11 sene geçti. 11 senede bilet fiyatları fahiş fiyatlara yükseldi. O zaman tek derdimiz stada ulaşmak ve içeri girmekdi. Şimdi ise stada ulaşabilecek tüm şartlar kolayken stada girme zorluğu çekiyoruz. Çünkü artık lig maçlarında derbiler hariç en ucuz biletler 33 TL. Geçmiş dönemde de işçiydik hala işçiyiz. Biz o zamanlar stada rahatlıkla girebiliyorduk ama artık yanından bile geçemiyoruz. Bu düzen niye böyle birden değişti? Bizler babadan oğula tribünleri kovalayan nesillerdik. Her türlü cefayı çektik. Ama bunu takımı yalnız bırakmamak adına yaptık. Gönül verdik bir kere. Fenerbahçe'mizin maçını tribünde izlemek demek takıma her an destek olabilmek demekti. Avaz avaz sesimiz tribünlerde yükselirken biz futbolculara her türlü desteği veriyorduk. Bunun için vardık. Peki şimdi? O nesillerin çocuklarının çoğu şu anda statlara giremiyor. Teknolojinin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde maçları hala radyodan dinleyenlerimiz var. Ekran karşısında takip ediliyor. Oysa içlerimizdeki duygu hiç değişmedi. Ancak bizler stada giremiyoruz. Eskiden tüm maçlara gidilirdi artık senede bir maça gitmek bile büyük bir şans oluyor. Bu 10 yıllık süreçte hızla gelişen sistem bizleri stat dışına çıkardı. Bizlerin stat dışına çıkması demek nesilden nesile gelen bu sevdaya sıkılmış bir kurşundur. Bizlerin stada girmemesi demek bu kültürü yok etmek demektir. Şimdi yeni bir nesil daha yetişiyor. Geçmişteki taraftarlık ruhunu yaşamadan kendi taraftarlık olgusunu statlara yansıtan oluyor. Şimdilerde sadece parasını veren, kulübünün lisanslı ürünlerini satın alan, kulübün hattını kullanan, vs. taraftarlar yetişiyor. Bu ne demek oluyor. Gönülden bağlılık yerine parayla bağlılık sağlansın isteniyor. Parası olmayanın kulübü sevmesini engelleyen bir sistem oldu.

Babalarımızdan aldığımız bu sevdanın bu denli engellenmesi yeni bir taraftarlık anlayışı ortaya çıkarıyor. Bu taraftar anlayışı günden güne gelişiyor. Ve tribünde kendini gösteriyor. Oysa bizler bu formayı para için değil yüreğinde sevda için oynayan futbolcular için sevdik. O zaman futbolcular ile aramızda pek fark yoktu. Onlarda otobüsle, minibüsle geliyordu. Bizde. Ancak şimdilerde futbolcular son marka arabalara biniyorlar bizler hala otobüse biniyoruz. Biz yine aynıyız. Değişen futbolcu, yönetim, sistem oldu. Geçmiş dönemdekileri tekrar yaşayamayacağız. Ancak yaşadıklarımızı yaşatabilmek istedik ama olmadı. Bu sistem bizleri statlardan uzaklaştırmış olsa bile bizler bu sevdayı hala yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. İçlerimizde bu dönemlerden gelenlerden hala tribünlerdeki yerini alan veya almaya çalışanlarımız var. Onları saygı ve sevgiyle selamlıyoruz. Bu sevdayı hala tribünlerde yaşatmaya çalıştıkları içinde kendileri ile gurur duyuyoruz. Endüstriyel futbola karşı çıkmak bizler için önemli bir olgudur.

Bizler tribünlerde, sokaklarda hala varız.
Var olmaya da devam edeceğiz.

Emekçi Pankart